İFTAR DUASI:
اَللّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَ بِكَ آمَنْتُ وَ عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَ عَلَى رِزْقِكَ اَفْطَرْتُ
Allahumme leke sumtu ve bike âmentu ve aleyke tevekkeltu ve alâ rızkıke eftartu.
RAMAZAN’N FAZİLETLERİ
Başı rahmet, ortası afv ve mağfiret sonu Cehennem’den âzâd demek olan mübarek Ramazan Ayı’na girmemize çok az bir zamanın kaldığı şu günlerde, onbir ayın sultanının faziletlerinden bira söz edelim.
Kur’ân-ı Kerîm, üç ayların en faziletlisi olan Ramazan’da indirilmeye başlamıştır. “O Ramazan Ayı ki, Kur’ân o ayda indirilmiştir.
O Kur’ân, insanlar için bir hidayettir.(Dini hükümlerde ) beyyineleri câmi‘ olup hakkı batıldan ayırır…”[1]
Beyzâvî Tefsîri’ne göre:
Ramazan’ın birinci gecesi Hazret-i İbrahim’in Suhûf’u, altıncı gecesi Tevrât, ondördüncü gecesi İncîl, yirmidördüncü gecesi Kur’ân-ı Kerîm nazil olmuştur.(indirilmiştir.)
Bu ayda oruç tutmak mümin kullara farz kılınmıştır.
“Ey iman edenler!Oruç sizden evvelkilerin üzerine farz olduğu gibi sizin üzerinize de farz olmuştur. Ta ki(oruç sayesinde kötülüklerden) korunasınız.”[2]
Ramazan Ayı’nın tamamında oruç tutulacağı yine Kur’ân-ı Kerîm’de açıkça belirtilmiştir.
“Sizden her kim (Ramazan) ay(ına) kavuşursa, o ayı oruç tutsun.”[3]
Ebû Hureyre (r.a.) Peygamberimiz (s.a.v.)’den şöyle rivayet etmiştir:
“Ramazan Ayı girince Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Bu ayda şeytanlar zincire vurulur.”[4]
Yine Resulullâh (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Kim Ramazan’da tam bir iman ve yakîn ile (hakkını vererek) oruç tutarsa geçmiş (küçük) günahları bağışlanır.”[5]
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayete göre Ramazan Ayı’nda tutulan orucun sevabı sonsuz ölçüde verilecektir.
“Ümmetimden bir kimsenin işlediği bir amelin on katından yediyüz kat fazlasına kadar sevabı vardır. Oruç ise bunlardan müstesnadır. Çünkü Allah Teala: (Oruç, nefse zor gelen, ancak benim rızam için tutulan bir ibadet olduğundan onun mükafatını ölçüsüz olarak vereceğim. Zira oruçlu yemesini ve içmesini, zevk ve eğlencesini benim rızam için terk etmiştir.) buyurmuştur.”
Oruç, niyet ederek tan yerinin ağarma zamanından güneş batıncaya kadar, bir şey yiyip içmemek ve cinsel münasebette bulunmamaktır.
Orucun başlama vakti imsaktan itibarendir. Kur’ân-ı Kerîm’de, siyah iplikle beyaz ipliğin birbirinden fark edildiği andır.[6]
Orucun son bulduğu ve açıldığı vakte iftar denir.
ORUCUN KAZANDIRDIĞI HASLETLER
Nefse hakim olma ve iradenin güç kazanması.
Sosyal faaliyetlerin artması
Sahura kalkmak
İftar davetlerine katılmak
Teravih namazları
Fıtır sadakasının yardımlaşma duygularını arttırması.
ÖZÜR SAHİBİ OLANLAR
Ramazan orucunu tutamayan geçici özür sahipleri daha sonra tutamadıkları gün kadar kaza ederler (oruç tutarlar).
Aşırı ihtiyarlık, oruca mani müzmin hastalık nedeniyle sürekli özür sahibi olanlar, tutamadıkları oruç karşılığında (fakire) fidye verirler. Bir fidye bir fıtır sadakası miktarıdır.
Geçici hastalık, yolculuk, gebelik, emzikli olmak, kıtlık yüzünden açlık ve susuzluk gibi sebepler geçici özür sayılır.
KEFARET
Başlanmış bir oruç ibadetini özürsüz bozmak, bir günlük kazası ile birlikte 61 günlük oruç tutmayı gerektirir. Buna kefaret denir.
TERAVİH NAMAZI
Bu ayda Ramzan’a mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan yirmi rekat teravih namazı vardır.
Kaynak:Ömer Dönmez, Üç Aylar ve Faziletleri
[1] Bakara Suresi, Ayet 185
[2] Bakara Suresi, Ayet 183
[3] Bakara Suresi Ayet 185
[4] Buhârî, Kitâbu’s-savm-5; Kitâbu Bed’i’l-Halk-11;Müslim, Kitâbu’s-siyâm-2;Nesâ’î, Kitâbu’s-siyâm-4-5
[5] Buhârî, Kitâbu’l-îmân,-27; Müslim, Musâfirîn-173
[6] Bakara Suresi ayet 187
اَللّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَ بِكَ آمَنْتُ وَ عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَ عَلَى رِزْقِكَ اَفْطَرْتُ
Allahumme leke sumtu ve bike âmentu ve aleyke tevekkeltu ve alâ rızkıke eftartu.
RAMAZAN’N FAZİLETLERİ
Başı rahmet, ortası afv ve mağfiret sonu Cehennem’den âzâd demek olan mübarek Ramazan Ayı’na girmemize çok az bir zamanın kaldığı şu günlerde, onbir ayın sultanının faziletlerinden bira söz edelim.
Kur’ân-ı Kerîm, üç ayların en faziletlisi olan Ramazan’da indirilmeye başlamıştır. “O Ramazan Ayı ki, Kur’ân o ayda indirilmiştir.
O Kur’ân, insanlar için bir hidayettir.(Dini hükümlerde ) beyyineleri câmi‘ olup hakkı batıldan ayırır…”[1]
Beyzâvî Tefsîri’ne göre:
Ramazan’ın birinci gecesi Hazret-i İbrahim’in Suhûf’u, altıncı gecesi Tevrât, ondördüncü gecesi İncîl, yirmidördüncü gecesi Kur’ân-ı Kerîm nazil olmuştur.(indirilmiştir.)
Bu ayda oruç tutmak mümin kullara farz kılınmıştır.
“Ey iman edenler!Oruç sizden evvelkilerin üzerine farz olduğu gibi sizin üzerinize de farz olmuştur. Ta ki(oruç sayesinde kötülüklerden) korunasınız.”[2]
Ramazan Ayı’nın tamamında oruç tutulacağı yine Kur’ân-ı Kerîm’de açıkça belirtilmiştir.
“Sizden her kim (Ramazan) ay(ına) kavuşursa, o ayı oruç tutsun.”[3]
Ebû Hureyre (r.a.) Peygamberimiz (s.a.v.)’den şöyle rivayet etmiştir:
“Ramazan Ayı girince Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Bu ayda şeytanlar zincire vurulur.”[4]
Yine Resulullâh (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Kim Ramazan’da tam bir iman ve yakîn ile (hakkını vererek) oruç tutarsa geçmiş (küçük) günahları bağışlanır.”[5]
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayete göre Ramazan Ayı’nda tutulan orucun sevabı sonsuz ölçüde verilecektir.
“Ümmetimden bir kimsenin işlediği bir amelin on katından yediyüz kat fazlasına kadar sevabı vardır. Oruç ise bunlardan müstesnadır. Çünkü Allah Teala: (Oruç, nefse zor gelen, ancak benim rızam için tutulan bir ibadet olduğundan onun mükafatını ölçüsüz olarak vereceğim. Zira oruçlu yemesini ve içmesini, zevk ve eğlencesini benim rızam için terk etmiştir.) buyurmuştur.”
Oruç, niyet ederek tan yerinin ağarma zamanından güneş batıncaya kadar, bir şey yiyip içmemek ve cinsel münasebette bulunmamaktır.
Orucun başlama vakti imsaktan itibarendir. Kur’ân-ı Kerîm’de, siyah iplikle beyaz ipliğin birbirinden fark edildiği andır.[6]
Orucun son bulduğu ve açıldığı vakte iftar denir.
ORUCUN KAZANDIRDIĞI HASLETLER
Nefse hakim olma ve iradenin güç kazanması.
Sosyal faaliyetlerin artması
Sahura kalkmak
İftar davetlerine katılmak
Teravih namazları
Fıtır sadakasının yardımlaşma duygularını arttırması.
ÖZÜR SAHİBİ OLANLAR
Ramazan orucunu tutamayan geçici özür sahipleri daha sonra tutamadıkları gün kadar kaza ederler (oruç tutarlar).
Aşırı ihtiyarlık, oruca mani müzmin hastalık nedeniyle sürekli özür sahibi olanlar, tutamadıkları oruç karşılığında (fakire) fidye verirler. Bir fidye bir fıtır sadakası miktarıdır.
Geçici hastalık, yolculuk, gebelik, emzikli olmak, kıtlık yüzünden açlık ve susuzluk gibi sebepler geçici özür sayılır.
KEFARET
Başlanmış bir oruç ibadetini özürsüz bozmak, bir günlük kazası ile birlikte 61 günlük oruç tutmayı gerektirir. Buna kefaret denir.
TERAVİH NAMAZI
Bu ayda Ramzan’a mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan yirmi rekat teravih namazı vardır.
Kaynak:Ömer Dönmez, Üç Aylar ve Faziletleri
[1] Bakara Suresi, Ayet 185
[2] Bakara Suresi, Ayet 183
[3] Bakara Suresi Ayet 185
[4] Buhârî, Kitâbu’s-savm-5; Kitâbu Bed’i’l-Halk-11;Müslim, Kitâbu’s-siyâm-2;Nesâ’î, Kitâbu’s-siyâm-4-5
[5] Buhârî, Kitâbu’l-îmân,-27; Müslim, Musâfirîn-173
[6] Bakara Suresi ayet 187
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder