Harita: Trabzon-Gümüşhane-Bayburt
Fotoğrafın kaynağı:www.karalahana.com
DOĞU KARADENİZ BÖLGEMİZDE
CENNETTEN ÜÇ KÖŞE
GÜMÜŞHANE-BAYBURT-TRABZON
Birkaç gün önce haberlerde izledim; Bayburt'un kurtuluşunu kutlama şenliklerinde temsili işgalci Ermeniler'e (Rus ordusundaki Ermeni askerlerden bahsediliyordu. Rusya Ermeniler'i, Osmanlı ülkesini paylaştıklarında onlara bağımsız devlet kurmaları için doğu vilayetlerimizi vereceklerini vadederek kandırmıştı.)temsili milislerimizin temsili kurşun atma görüntülerini kınayarak yayınladılar. Haberi geçtikten sonra spikerin suratındaki ifadeyi bir görseydiniz. Bayburt'un kurtuluş törenleri adamın kanına dokundu derdiniz. Ancak Doğu Karadenizli olarak benim de kanıma dokunan şeyler var; Gümüşhaeneli olan her iki dedemin de (annemin ve babamın babaları), anne, baba, kardeş kuzenleri, akrabaları, komşuları, Rus işgali sırasında canlarını ve ırzlarını Rus ve Ermeni askerlerinin zulmünden kurtarmak için kaçarken dağlarda açlıktan, soğuktan, salgın hastalıktan telef olmuşlar. Cenazeleri kurda kuşa yem olmuş. Çocukken bayramlarda Trabzon'un en büyük mezarlığı olan Sülüklü Mezarlığı'na kabir ziyaretine gittiğimizde anneanneme ve babaanneme; dedelerimin anne ve babalarının, diğer aile büyüklerinin kabirlerini sorardım. İkisi de bana şöyle cevap verirdi: "Onların mezarlarlı yok. Onlar, Rus işgali sırasında muhacir çıktıklarında dağlarda telef oldular, cenazeleri kurda kuşa yem oldu." Daha önce düşman işgaline uğramış hangi şehrimiz olursa olsun ben o kurtuluş törenlerini dedelerimin, ninelerimin hayat ve namuslarının gâvurların elinden kurtuluşunun simgesi olarak görüyorum. Vahşet olan bizim kutlama törenlerimizdeki temsili görüntüler değil, gâvur işgalci ordularının bu vatanın masum ve günahsız halkına yaklaşık yüz yıl önce yaptıkları zulümdür. Düşmanı tanımak ve ona göre uyanık olmak gerekir. Yoksa: "Aynı delikten daha çooook ısırılırız."