Powered By Blogger

Merhaba!

Başağın Huzur Köşesi'ne hoşgeldiniz. Dileğim, bloğumu bütün izleyenlerin, sayfalarımda huzur bulmasıdır.
Henüz yapım aşamasında olan bloğumda, ilerleyen zamanla birlikte, sizi gün boyu yaşadığınız streslerden uzaklaştıracak, aynı zamanda faydalı bilgiler kazanacağınızı umduğumbir dünyanın kapısı aralanacak.
Hep birlikte, kimi zaman gül bahçelerinde gezine ceğiz, kimi zaman, gurubu seyredeceğiz dalgaların beyaz köpük lerden güller saçtığı sahillerde...
Kimi zaman, türk şiirinin üstad larının mısralarına tutunarak, İstanbul'un ihtişamını bir başka tepeden seyredeceğiz, yorulduğumuzda Faruk Nafiz'in "Hanı"n da konaklayarak duvarlardaki yazıları şişesi is bağlamış bir lambanın ışığında okuyacağız.
Kimi zaman, bir ebru teknesinin üzerine eğilerek rengârenk hayallerimizi seyre dalacağız.
Bir kaç yüzyıllık bir yazma kitabın sayfalarına nakşedilmiş altınlar, kuyumcu vitrininde gördüklerimizden çok kamaştıracak gözlerimizi...
Minyatürlerin zaman tünelinden geçerek "Alice" gibi farklı bir dünyaya adım atacağız. Eski, yeni bir sürü kitabı yeniden keşfedeceğiz birlikte...
Hazret-i Muhammed (s.a.v.)'in hadisi şeriflerini okuyarak şerefleneceğiz, Mevlana'nın özlü sözleriyle tefekküre dalacağız, Yunus Emre'nin mısralarıyla bir kere daha öğreneceğiz dünyaya kavga için değil, sevgi için gel diğimizi...
Kimi zaman örgü örecek, dikiş dikeceğiz. Sevgiler!
































24 Eylül 2010 Cuma

BOĞAZİÇİ DALYANLARI

Beykoz Dalyan

Fotoğrafın kaynağı: http://www.keo.org.tr/

(Fotoğraf, Üçüncülük Ödülü almıştır:Gökmen Kanberoğlu )

İSTANBUL’U DİNLİYORUM

…………… …………………………..
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor derken
Yükseklerden sürü sürü, çığlık çığlık…
Ağlar çekiliyor dalyanlarda,
Bir kadının suya değiyor ayakları,
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

Orhan Veli Kanık
Fotoğraf:www.ibrahimbalci.net

Fotoğraf:Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi V/2874-2875

DALYAN
31 Ağustos günü denizlerimizdeki yasağı sona erdi. Balıkçılar “Vira Bismillah” diyerek bir Eylül’de av mevsimini başlattılar. Bundan sonra tezgahlarda daha çok balık göreceğimizi umuyoruz. Balık ve balıkçılıktan söz açılmışken, balık avlamak için balıkçılar tarafından eski çağlardan beri kullanılan dalyan kurma metodundan biraz bahsedelim. Balık avlamak için deniz ve ırmaklarda ağlarla kurulan sabit tuzaklara dalyan denir. Dalyanların kuruduğu sulara ve yakalanacak balıklara göre birçok çeşidi vardır. Bizde dalyanlar deniz dibine çakılı direklere tutturulmuş ağaçlarla yapılır. Batı Akdeniz ülkelerinde dalyanlarda direk bulunmaz.
Ağlar, büyük mantarlara tutturularak denize salıverilir. Her ne kadar dalyanların kurulma amacı geçici balıkları avlamak ise de dalyanlarda o suların yerli ve gezici balıkları da tutulabilir. Tatlı su dalyanları, göl ve nehir ağızlarında, deniz dalyanları kıyıdan birkaçyüz kulaç açıkta kurulur. Her dalyanın, dört yanı ağlarla kapalı bir tuzak kısmı vardır. Bu kısmın açık bir yeri olur, buna “dalyan ağzı” denir. Dalyan ağzının mevsimine göre balıkların geleceği yere karşı olması şarttır. Çoğunlukla dalyanın ağzı ile kıyı arası düz bir ağla kapatılır. Buna “kıyı germesi” denir. İki dalyan arasını kapatan germeye “ara germesi”, dalyanın ağzından açık denize doğru uzanan germeye “deniz germesi” denir. Balıkçılar, bu germeye vardıkları zaman geçemez, germe boyunca giderek dalyanın tuzak kısmına girerler. Bazı dalyanların bu kısmında ayrı bir bölme vardır. Bu bölmeye hazne denir. Haznelerin de ağdan kapağı vardır. Bazı dalyanların ağzında ihtiyat tedbiri olarak “alberaber” ağı bulundurulur. Balık bol gelir de önemli bir kısmı ağızda kalırsa, dalyan reisi “alberaber” emrini verir. Birkaç balıkçı, kayığa atlayarak “alberaber ağı”nı çekip, dalyanın ağzını kapatır. Gürültü-patırtı ederek balık sürüsünü dalyanın içine sokarlar. Dalyanların ağzında gözetleme yeri bulunur. Dalyan reisi buradan devamlı suları gözetler. Kalın bir seren üzerinde bulunan gözetleme yerinin yüksekliği büyük dalyanlarda 15 metreyi bulur. Dalyanlar, mevsimine göre “yaz dalyanları” ve “kış dalyanları” diye ikiye ayrılır. Dalyanların, önem ve büyüklüklerine göre birkaç mavnası, kayığı, sandalı, sahilde tayfaların barındığı kulübesi vardır.

DALYAN ÇEŞİTLERİ

ŞİRA DALYANI:
“Büyük şira”, “Yarım şira” diye iki çeşittir. Orkinos, torik, palamut gibi balıkların avlanmasında kullanılır.
ÇEKME DALYAN: Uzun germeleri olan bir dalyandır. Çardak şeklinde gözetleme yerleri vardır. Daha çok derinlikleri 3-3,5 kulaç olan sularda kurulur.
KURTAĞZI DALYANI: Birbirine benzeyen aralıklı iki dalyandan meydana gelmiştir. Uskumru, kefal, lüfer, gümüş, çinekop bu dalyanla avlanır. Dalyanın ağzı bahar mevsiminde lodosa, güzün poyraza çevrilir.
KIRMA KİPASTİ DALYANI: Kurtağzı dalyanı gibi iki dalyandan meydana gelmiştir. Ancak kurtağzı dalyanından çok daha küçüktür. Kırma kipasti dalyanı daha çok palamut, lüfer, kefal, torik avında kullanılır.
ÇİT DALYANI: çoğu zaman kıyıya yakı göllerin denize yakın kısmında, bazı göllerin de ayaklarında, ağaçtan kazık ve çubuklarla kurulur. Yapılışı diğer dalyanlarınkinden farklıdır.
DİREKSİZ DALYAN: Direkleri olmayan dalyanlardır. Ağlar büyük mantarlarla bağlanıp denize sarkıtılır. Daha çok Fransa’nın Akdeniz kıyılarında balık avlamak için kullanılır.



1961 TARİHLİ İSTANBUL ANSİKLOPEDİSİ’NE GÖRE MARMARA VE BOĞAZİÇİ DALYANLARI
Reşat Ekrem Koçu’nun hazırlamış olduğu 1961 tarihli “İstanbul Ansiklopedisi”ndeki “Dalyan maddesi”nde Marmara Suları ve Boğaziçi’nde kurulan dalyanların isimleri ve sayıları bilginin kaynağı gösterilerek verilmiştir:
1) Karaburun Dalyanı (Boğaz dışında Rumeli yakası’nda)
2) Kilyos Dalyanı (Boğaz dışında Rumeli yakası’nda)
3) Uzuncaburun Dalyanı Dalyanı (Boğaz dışında Rumeli yakası’nda)
4) Marmaracık Dalyanı (Boğaz dışında Rumeli yakası’nda)
5) Öreke Dalyanı (RumeliFeneri önünde)
6) Bağlaraltı Dalyanı (Rumeli Feneri, Garipçe arasında)
7) Büyükliman Dalyanı (Yukarı boğaz Rumeli yakası)
8) Karataş Dalyanı (Yukarı boğaz Rumeli yakası)
9) Mavromolus Dalyanı (Yukarı boğaz Rumeli yakası)
10) Sırataş Dalyanı (Yukarı boğaz Rumeli yakası)
11) Otuzbirsuyu Dalyanı (Rumelikavağı)
12) Telli Tabya Dalyanı (Yenimahalle)
13) Pazarbaşı Dalyanı (Yenimahalle)
14) Mesarburnu Dalyanı
15) Bülbül Sokağı Dalyanı (Büyükdere)
16) Barutçubaşı Dalyanı (Büyükdere)
17) Kirka Dalyanı (Büyükdere)
18) Çayır Dalyanı Dalyanı
19) Büyükdere Dalyanı
20) Kefeliköyü Dalyanı
21) Kalender Dalyanı (Tarabya)
22) Yeniköy Dalyanı
23) İstinye Dalyanı
24) Bebek Dalyanı
25) Küçükbebek Dalyanı
26) Salıpazarı Dalyanı
27) Ahırkapı Dalyanı
28) Kumkapı Dalyanı
29) Yedikule Dalyanı
30) Salistre Dalyanı
31) Şabka Dalyanı (Caddebostanı)I
32) Kiri Dalyanı (Caddebostanı)
33) Üsküdar Dalyanı
34) Çengelköyü Dalyanı
35) Vaniköy Dalyanı
36) Kanlıca Dalyanı
37) Toptaş Dalyanı (Beykoz)
38) Karacaburun Dalyanı (Beykoz)
39) Beykoz Dalyanı
40) Beykoz Kasrı Dalyanı
41) Umuryeri Dalyanı
42) Anadolukavağı Dalyanı
43) Filburnu Dalyanı (Yukarı Boğaz-Anadolu yakası)
44) Anadolufeneri Dalyanı (Yukarı Boğaz-Anadolu yakası)
45) Soğan Adası Dalyanı (İrva-Yomburnu arası)



Kaynaklar:
Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi V/2874-2875


Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi VIII/4218-4222

Hayat ansiklopedisi II/873-874

Hazırlayan: Başak Ayçin Dönmez


♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦♦